Mersin Marina’da Yeni Markalar

Doğu Akdeniz’in modern marinası Mersin Marina’nın yaşam merkezinde, Mart aynının sonunda yepyeni iki marka daha açıldı.

90 yıllık hikayesi ile polo kavramını hayatımıza katan Lacoste, ana koridorumuzda geniş ve keyifli mağazası ile sizleri ağırlıyor. Renkli, sportif ve şık ürünler ile yeni sezonu siz de hemen keşfedin. 70 yıllık hikayesine gömlekler ile başlayan Gant ise kullanışlı kiosk mağazasında sizleri bekliyor. İkonik gömleklerinin yanı sıra keyifli sezon ürünlerini de bulacağınız bu ziyareti ertelemeyin.

Kilikya Halkının Korsancılık Tarihi

Kilikya Halkının Korsancılık Tarihi Helenistik dönemde Mersin’in de içerisinde bulunduğu Kilikya bölgesine ve Kilikyalı imajına oldukça negatif bir anlam yüklenmişti. Bunun sebebi bölgede hem denizde hem de kıyıda soygunlar yapan korsanların ortaya çıkması olmuştur. Yerli halktan bağımsız olarak sadece bulundukları bölge ile anılan bu korsanlar bir süre sonra “Kilikyalı” olarak tanımlanmıştır. M.Ö 2.yy ortalarında bu çetelerin Roma’ya giden buğdayların önünü kesmeleri zamanla ne denli güçlenmiş olduklarını göstermektedir. Kilikyalı korsanlar o dönemde Ege ve Akdeniz kıyılarında 400 civarında kenti de ele geçirmiştir.

Korsanların Ege ve Akdeniz kıyılarındaki bu hâkimiyeti Roma İmparatorluğu’nun Anadolu’yu ele geçirmesiyle son bulmuştur. Yaşanan değişiklikle Kilikya bölgesinin yerli halkı, korsanlık mesleğinin kötü şöhretine son vererek, korsanlığa erdemli bir meslek olarak bakmaya başlamıştır. Bunun sebepleri arasında Roma İmparatorluğu’nun işbirliği yapan korsanlara yerleşim imkânı tanınması da gelmektedir. Bu değişim zor günler geçiren denizciler için bir fırsat olarak algılanmış ve rotalar daha güvenli hale gelmiştir. O dönem ve sonrasında korsanların kendilerinden olanlarla uyum ve paylaşım içerisinde geçindiği bilinmektedir. Kilikya’nın yerli halkının denizcilikte ilerlediği ve yerleşim yerlerine liman ve tersanelerle güçlendirmesinin temelinde bu tarihi değişimin de etkisi olduğu düşünülmektedir.

Mersin Marina’da Renovayon Süreci Devam Ediyor

Doğu Akdeniz’in modern marinası Mersin Marina, yeni bir görünüm kazanmak ve kullanım kolaylığı sağlamak için renovasyon çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Denizci dostlarımız için iskele üzerindeki son rötuşlar tamamlanırken, kara girişi zemininde yeni taş döşemesi tamamlandı.

Çekek sahamızda devam eden çalışmalarda ise helikopter pistimizin bulunduğu alanda zemin yenilenmesi tamamlanarak peyzaj çalışmalarına başlandı. Atık alım istasyonunda yenilenen tank ve pompalarla denizci dostlarımıza kullanım kolaylığı sağlayarak sürdürülebilir atık tesisi olarak Akdeniz’i korumaya devam ediyoruz.

Mersin’de Bulunan Koylara Kısa Bir Bakış

Geniş sahil şeridi ve mavi bayraklı birçok plajı ile Mersin, yaz aylarında gerek uzun süreli tatiller gerekse günü birlik kısa tatiller için keyifli bir rota oluşturuyor. Günlük deniz suyu sıcaklığının yaz aylarında ortalama 20-34 derece arasında seyrettiği Akdeniz kıyısında günlük güneşlenme süresi ise ortalama 7 ile 10 saat arasında değişmektedir. Özellikle Anamur-Bozyazı ve Aydıncık rotasında bulunan mavi bayraklı ve el değmemiş koylar yaz günleri için güzel bir alternatif oluşturuyor.

38 km’lik sahil şeridi ile Aydıncık’tan sonra Erdemli-Silifke rotasında da Mersin’in simgeleri arasında sayılan Kız Kalesi’nin yanı sıra önemli koylar ve tarihi yerler ziyaretçilerini çekmektedir. Havaların ısınması ile birlikte ister günü birlik tatillerinizde ister uzun vadede Mersin’de mutlaka görmeniz gereken plajlar arasında Anamur plajı, Akçakıl, Barbaros koyu, Boğsak, Bozyazı plajı, Büyükeceli, Dana adası, İncekum plajı, Erdemli plajı, Kızlar Hamamı koyu, Soğuksu plajı, Susanoğlu plajı, Taşucu, Tisan, Yanışlı Köyü sahili ve Yapraklı koy yer almaktadır.

Mersin Marina’dan Sürdürülebilirlik Raporu

Hizmet vermeye başladığımız 2011 yılından beri tüm faaliyetlerimizde önem verdiğimiz sürdürülebilirlik çalışmalarımızı paydaşlarımız ile paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2024 yılının verileri ile hazırlanan raporumuz, kurumsal sürdürülebilirlik politikamızın yanı sıra hedeflerimizi ve farkındalık çalışmalarımızı da içermektedir. 2024 yılı içerisinde işletme bünyemizde toplanan 138.395,10 kg katı atık genel atıkların %99.8’ini oluştururken 22.012 litre ile gri su ve atık yağ ise genel atıkların %0.2’sine denk gelmektedir.

2024 yılı içerisinde işletme bünyemizde toplanan 138.395,10 kg katı atık genel atıkların %99.8’ini oluştururken 22.012 litre ile gri su ve atık yağ ise genel atıkların %0.2’sine denk gelmektedir.

Detaylı bilgi için sürdürülebilirlik sekmemizi buradan ziyaret edebiliriniz.

Mersin’in Antik Limanlarına Kısa Bir Bakış

Doğu Akdeniz çanağı tarih boyunca denizcilikte öne çıkmıştır. Konumu itibariyle Mersin, tarih boyunca çeşitli rotalara ev sahipliği yapmıştır. Daha önceki sayımızda bahsettiğimiz Antik Soli Pompeipolis Kenti ve bu sayıya konu olan Mersin açıklarında bulunan adalardaki antik limanlar buna örnektir.

Mersin Marina’ya 111 deniz mili mesafede bulunan ve ismi “rüzgârlı burun” anlamına gelen “Anemurium Antik Kenti”nin milattan önce dördüncü yüzyılda liman kayıtlarında geçtiği bilinmektedir. Kıbrıs’a da yakın olması nedeniyle, özellikle Roma Dönemi’nde ara istasyon konumunda kullanıldığı bilinen Anemurium, antik limandan başlayarak hafif bir eğimle yükselmekte olan bir arazi yapısı üzerine kurulmuştur. Surlar şehri yarım daire biçimde çevrelerken surların dışında kalan alanda ise Anadolu’nun en iyi korunmuş nekropol alanını oluşturan mezarlık yer almaktadır.

Aydıncık ilçesinde bulunan ve Mersin Marina’ya 77 deniz mili mesafede bulunan “Kelenderis Antik Kenti”nde liman, liman hamamı ve liman kalesi gibi yapılar günümüze kadar ulaşmıştır. Ünlü denizci Pir-i Reis kitabında buradan “Kilindra Kal’ası” olarak bahsetmektedir. Günümüze kadar korunan yapısı ile büyük bir kompleks olduğu anlaşılan liman hamamının zemininde bulunan ve altıncı yüzyılın başına kadar tarihlenebilen mozaikler limanın bütününe ait görsel bilgi kaynağı sağlamaktadır.

Mersin’in Silifke ilçesine bağlı olan ve Mersin Marina’ya 56 deniz mili mesafede bulunan Dana Adası ise Akdeniz’in en büyük antik tersanesi niteliğini taşımaktadır. Tarihte ticari bakımdan önemli bir rol üstlenen Dana Adası’nda gemi çekekleri, tersane ve bunlara bağlantılı olan yerleşim yerleri bulunmaktaydı. Yapılan kazı çalışmalarında yaklaşık 300’e yakın çekek yeri bulunmuştur. Yapılan kazı çalışmaları sonucunda çekek yerlerinde ve tersane yapılarında birçok geminin inşasının yapıldığı öne sürülmektedir. 

2024 Yılında Mersin Marina

2024 yılını geride bırakırken bu yılda neler yaptığımızı gelin hep birlikte hatırlayalım. 2024 yılı Mersin Marina için renovasyon sürecinin başlangıcı oldu. Denizci dostlarımız için pedestal ve yangın dolaplarımız değişirken yaşam merkezimizde zeminimiz ve kara girişimiz yenilenerek kullanım kolaylığı sağlandı. “Mersin Marina 5” isimli yeni kurtarma ve yangın söndürme botumuz denize inerken çekek sahamızdaki helikopter pisti alanında değişikliklere başlandı. Hep birlikte “Yaza Merhaba” dediğimiz kokteylimizin yanı sıra 2024 yılında çeşitli sergilere, fotoğraf yarışmasına ve daha birçok etkinliğe ev sahipliği yapmış olmaktan memnuniyet duyuyoruz. 2025 yılında da sizlerle güzel anılar biriktireceğimizden dolayı mutlu ve heyecanlıyız.

Mersin’in Liman Kenti Tarihine Kısa Bir Bakış

Akdeniz antik çağlardan itibaren birçok yerleşim alanına ve limana ev sahipliği yapmıştır. Bunların başında Faselis, Olympos, Myra, Kekova, Patara gibi içerisinde kendi limanlarını da barındırmış olan birçok yerleşim alanı gelmektedir. Akdeniz’de artan su seviyesinden kaynaklı, antik çağlarda deniz kıyısı kenarlarında kurulmuş olan bu alanların birçoğu günümüzde birer batık şehir konumundadır. Mersin’in Mezitli ilçesinde bulunan ve ünlü şair, filozof, astronom, matematikçi Aratos’un da bir dönem yaşadığı varsayılan Antik Soli Pompeipolis kentinin limanı buna örnektir. Mersin’in Aydıncık, Gülnar ve Silifke ilçelerinin kıyılarında yapılan su altı araştırmalarında ise MÖ 7. yüzyıldan başlayarak MS 11. yüzyıla kadar izi sürülebilen 18 gemi batığının bulunması, şehirdeki antik limanların kendi dönemlerindeki kullanımını göstermektedir. On altısı amfora yüklü, biri tabak yüklü olarak bulunan bu gemiler aynı zamanda o döneme ait uluslararası ticaretin varlığını da yansıtmaktadır. 19. yüzyıla gelindiğinde Çukurova bölgesinin tekrar iktisadi bir merkez haline gelmesiyle bölge daha da önem kazanmıştır. Bu dönemde Mersin önce bir liman kenti sonrasında da verimli hinterlandı ile hareketli bir şehir konumuna yükselmiştir. Ticari bilinirliğin artışıyla birlikte hem şehir tanınırlığını hem de liman şehri olma özelliğini pekiştiren Mersin, günümüzde ticari olduğu kadar turistik rotaların da vazgeçilmez konumu haline gelmiştir. Yük ve yolcu limanı olan Mersin limanı dışında Mersin Marina’nın da içerisinde bulunduğu yat limanları ile hizmet vermeyi sürdüren şehir her geçen gün denizcilik kültürünü geçmişten gelen mirasıyla pekiştirmektedir.